Kültür ve doğanın buluştuğu park

Yedi Değirmenler Tabiat Parkı, şelaleleri, mağaraları ve obruklarının yanı sıra kültürel yapılarıyla da ziyaretçilerine nostalji ve doğanın güzelliklerini bir arada yaşama imkanı sunuyor. Giresun’un önemli doğal zenginlikleri arasında yer alan tabiat parkında değirmenlere akan 9 şelale de bulunuyor.

Giresun'da, adını aynı bölgede bulunan değirmenlerden alan Yedi Değirmenler Tabiat Parkı, şelaleleri, mağaraları ve obruklarının yanı sıra kültürel yapılarıyla da ziyaretçilerine nostalji ve doğanın güzelliklerini bir arada sunuyor.

Espiye ilçesinde 103 hektarlık alandaki Yedi Değirmenler Tabiat Parkı'nda köylülerin halen kullandığı, akarsular ve şelaleler üzerine kurulu 250-300 yıllık değirmenler ön plana çıkıyor.

Değirmenlerin üzerinden akan şelaleler, akarsular, yemyeşil çayırlardaki asırlık armut ağaçları ziyaretçilerine doğal güzellikleri sunarken, dağlık alandaki obruklar ve mağaralar da maceraperestleri bölgeye çekiyor.

Tabiat parkında yer alan kemer köprüler ise yemyeşil tabiatla bütünleşmiş şekilde konuklarını ağırlıyor.
Doğa Koruma ve Milli Parklar (DKMP) Genel Müdürlüğü 12. Bölge Müdürlüğü Giresun Şube Müdürü Ertan Kuduban, Yedi Değirmenler Mağarası'ndan yer altı suyu olarak çıkan Patlaksu Deresi'nin değirmenlere doğru akarak 9 şelaleye dönüştüğünü söyledi. 

Değirmenlerin bulunduğu bölgede ise 5 şelale bulunduğunu belirten Kuduban, aynı bölgede 3 de kemer köprü yer aldığını aktardı.

Kuduban, şelalelerin suyunun yağış durumuna göre değişkenlik gösterdiğini anlatarak, "Suyun en az olduğu zaman ağustos ve eylül aylarıdır. Ekim ve kasım ayında bu bölgede su fazlalaşıyor ama en fazla olduğu dönem nisan, mayıs ve haziran aylarıdır." dedi.

Parktaki 7 değirmenden 6'sının köylüler tarafından kullanıldığını belirten Kuduban, "Bu bölge, Çepni kültürünün hakim olduğu bir bölge. Giresun'da mısır tarımının en fazla yapıldığı alanlarından da biri." diye konuştu. 

Kuduban, parktaki en etkileyici tabiat harikalarından birinin de Yedi Değirmenler Mağarası olduğuna dikkati çekerek, "Mağara 207 metre uzunluğunda ve yüksekliği yer yer yarım metre ile 10 metre arasında değişiyor. Mağara sarkıt, dikit ve benzeri oluşumlarla süslü, adeta sürrealist bir tablo gibi. Sarkıtların boyları ise yaklaşık 3 metreyi buluyor." bilgisini aktardı. 

Yedi Değirmenler Tabiat Parkı'nın yıl boyunca ziyaret edilebildiğini kaydeden Kuduban, "İnsanlar Yedi Değirmenler Tabiat Parkı'ndaki doğal güzellikleri gördükçe her geçen gün buraya daha fazla ilgi gösteriyorlar. Burası Türkiye'nin sayılı tabiat parklarından biri." ifadelerini kullandı. 

Kuduban, parkın tarihi ve doğal güzelliklerinin yanı sıra zengin, canlı çeşitliliği ile de hayranlık uyandırdığının altını çizerek, şöyle devam etti:

"Orman ekosistemi, kaya-mağara-obruk ekosistemi ve akarsu-şelale-yeraltı suyu ekosistemi olarak üçe ayırabileceğimiz mevcut ekosistemler 45 farkı familyaya ait 97 bitki türüne ve toplamda da 154 omurgalı hayvan türüne ev sahipliği yapıyor. 700 ile bin 400 metre arasında yayılış gösteren orman ekosisteminde en sık rastlanan ağaç türü ise kızılağaç. Bununla birlikte yer yer akçaağaç, gürgen, ladin, mürver, şimşir ağaçları ve bunlara ek olarak fındık ve yaban fındığı da bölgede görülüyor."

Yedi Değirmenler Tabiat Parkı'nın, Türkiye kuş göçleri yolu üzerinde bulunduğunu dile getiren Kuduban, leylek başta olmak üzere balıkçıl, güvercin, baykuş, doğan, kırlangıç ve ördek dahil 36 familyaya ait 102 kuş türünün gözlemlendiğini sözlerine ekledi.