Üzümün "bağdan şıraya" lezzetli yolculuğu

Tekirdağlı çiftçilerin bir yıl boyunca emek verip yetiştirdiği üzümler şenliklerle hasat edildikten sonra, şıra haline getirilip şişelenerek yılın dört mevsimi tüketim için hazır hale getiriliyor. Hiçbir katkı maddesi barındırmayan üzüm şırası çocuklar için de tavsiye edilen sağlık kaynağı, geleneksel bir ürün.

Türkiye'nin en verimli ve kaliteli bağlarının bulunduğu kentler arasında gösterilen Tekirdağ'da toplanan üzümler, 4 mevsim tüketilmek üzere sıkılıp suyu alınarak şıra haline dönüştürülüyor. 

Üreticiler, yıl boyunca yetiştirdikleri üzümlerini toplamak için sabahın ilk saatlerinden itibaren bağlarının yolunu tutuyor. 11 ay boyunca özenle bakılan bağlardaki üzümler yine itinayla hasat ediliyor. 

Tekirdağ'da 35 bin dekar alanda üzüm yetiştiriciliği yapan bağcılar, hasadın ardından işlemek için ayırdıkları üzümleri; pekmez, bulama ve üzüm suyu haline getiriyor. 

Bağlardan toplandıktan sonra traktörlerle Tekirdağ Bağcılık Araştırma Enstitüsü Üzüm İşleme Tesislerine getirilen üzümler, sap ayırma, parçalama gibi aşamaların ardından sıkılıyor. 

Özel çeşitlerin işlendiği tesiste tamamen doğal olarak üretilen üzüm suyu, son aşamada şişelenerek tüketicilere sunulmak üzere hazır hale getiriliyor. 

Tekirdağ Bağcılık Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü GıdaTeknolojileri Bölümü Gıda Yüksek Mühendisi Gamze Uysal Seçkin, 10 yıl önce üzüm suyu yapma çalışmalarına başladıklarını, enstitüde en kaliteli olan üzümleri belirleyerek işlediklerini söyledi.

Seçkin, üzümlerin hasattan sonra tesislerde işlenmeye başlandığını ifade ederek, "Üzüm suyu üretim tesislerinde çalışmalarımız devam ediyor. Burada üzüm suyu ve pekmez üretimi yapıyoruz. Üzüm suyu aşamaları daha farklı. Üzüm suyunu bozulmaması için daha fazla korumamız gerekiyor. Bunun için pastörizasyon işlemleri yapıyoruz." dedi.

Tesise gelen üzümlerin çeşitli aşamalardan geçtiğini belirten Seçkin, "Gelen üzümleri saplarından ayırıyoruz, sonra damıtma kazanına alıyoruz ve yaklaşık 1 saat kadar 55 derecede kaynayıp saplarından ayrılıyor. Daha sonra preslenerek posa, kabuk ve çekirdek kısımları ayrılıyor. Bulanık haldeki üzüm suyu diğer hatlara gönderiliyor. Durultma, pastörizasyon dediğimiz koruyucu işlemimiz var. Bunun dışında soğutma işlemi yaparak dinlendirme yapıyoruz. En son tekrar şişeleyerek pastörize işlemlerinden sonra tüketime sunabiliyoruz." diye konuştu.
Seçkin, üretim yapmak isteyen çiftçilere de proje konusunda yardımcı olduklarını aktararak, tesislerde yıllık ortalama 20-30 ton civarında üzüm suyu ürettiklerini dile getirdi.

"Üzüm suyu özellikle çocuklar için tavsiye edilecek bir ürün"

Ürünlerinde herhangi bir katkı maddesi bulunmadığını vurgulayan Seçkin şunları kaydetti:

"Pastörize ettiğimiz şıramızı soğuk hava tanklarına alıyoruz ve burada 10 gün kadar kalıyor. Daha sonra şişeleme işlemlerine geçiliyor. Tanklardaki üzüm sularını şişeledikten sonra şişeleri açık kazanlarda 80 derecede pastörize ediyoruz. Ondan sonra üzüm suları içilmeye hazır hale geliyor. Genel olarak satışlarımız Tekirdağ içine oluyor.  Diğer sezona kadar bunların hepsi tükenmiş oluyor. Üzüm suyu özellikle çocuklar için tavsiye edilecek bir üründür. Sağlığa yararlı maddeleri barındırdığı için çok yararlı bir ürün. Bütün tüketicilere tavsiye ederiz."