DSİ’ye ait 369 tesis törenle açıldı

11 December Monday, 2023
Devlet Su İşleri 369 Tesis Toplu Açılış Töreni, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde gerçekleştirildi.
DSİ’ye ait 369 tesis törenle açıldı
Devlet Su İşleri 369 Tesis Toplu Açılış Töreni, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde gerçekleştirildi.

Açılışa katılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, açılış programıyla tek seferde toplam yatırım bedeli 53 milyar lirayı bulan projeleri resmen hizmete aldıklarını söyledi.

Erdoğan, aralarında, baraj, içme suyu, sulama, toplulaştırma, atık su ve taşkın koruma tesislerinin yer aldığı 369 farklı tesisin, 66 ilde yaşayan vatandaşlarla birlikte tüm millete hayırlı olmasını diledi.

Açılışı yapılan eserler içinde özellikle üç tanesinin ön plana çıktığını vurgulayan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Temelden yüksekliği 135 metre olan Mersin Pamukluk Barajı'yla toplam 282 milyon metreküp su toplanacak. Projemiz, Mersin'i uzun vadeli içme suyu ihtiyacını karşılama yanında yıllık 182 bin dekar suyla buluşturacak. Ayrıca üreteceği senelik 174 milyon kilovatsaat hidroelektrik enerjiyle ekonomiye 1 milyar 920 milyon lira katkı yapıyor. Bir diğer önemli projemiz 541 milyon lira yatırım tutarına ve 5 milyon metreküp su depolama kapasitesine sahip Antalya Kapıçay Barajı'dır. Hem yıllık 5 milyon kilovatsaat elektrik üretecek hem de 18 bin 700 dekar araziyi sulayacak bu tesisin ekonomiye katkısı 350 milyon lirayı buluyor. Toplam 457 milyon liralık yatırım rakamıyla hayata geçirdiğimiz Kocaeli İhsaniye Barajımız da ilçemize yıllık 16 milyon metreküp içme suyu temin edeceğiz. İnşallah birazdan bu üç barajımızın açılışını canlı bağlantıyla buradan gerçekleştireceğiz."
 
"Hizmet halkamızı sürekli büyütüyoruz"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, projelerle toplam 1,1 milyar metreküp su toplanacağını, 66 milyon metreküp sağlıklı içme suyu ve kullanma suyu temin edileceğini dile getirdi.

Ülke genelinde 620 bin dekar araziyi suyla buluşturacaklarını, Türkiye'nin 66 ilindeki 113 bin dekar araziyi taşkınlardan koruyacaklarını anlatan Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu: "Türk ekonomisine yıllık bazda 5 milyar lira katkı yapacak 369 tesisimizin her birinin aziz milletimize hayırlı, uğurlu olmasını temenni ediyorum. Her zaman söylüyorum. Biz meydanlarda verdiği sözleri göreve gelince unutanlardan değiliz. Biz, seçim döneminde esip gürleyip sonra sesi soluğu çıkmayanlardan da değiliz. Bilakis biz, eserleriyle, yatırımlarıyla, projeleriyle konuşan bir hükümetiz. Biz, Türkiye'nin 81 ili ve 922 ilçesinin tamamında ayak izi olan bir iktidarız. İşte bugün burada olduğu gibi, ülkemizin neresine giderseniz gidin orada hükümetimizin bir eserini, bir hizmetini, bir mührünü mutlaka görürsünüz. Bilhassa tarım, ormancılık ve su alanlarında ülkemizin çehresini değiştiren eserlere imza atmanın bahtiyarlığı içindeyiz. Mevcutla hiçbir zaman yetinmiyor, hizmet halkamızı sürekli büyütüyoruz."

Erdoğan, yatırımların ülkeye kazandırılmasına öncülük eden Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı ile ekibine, Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğüne, yüklenici firmalara, çalışanlara teşekkür etti.
 
"Temiz su kaynakları maalesef hızla azalıyor"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünyada miktar itibarıyla en fazla olan kaynağın su olduğunu anımsattı. Üzerinde yaşanılan yerkürenin yaklaşık üçte ikisinin suyla kaplı olduğuna dikkati çeken Erdoğan, bu suyun yüzde 97,5'luk kısmının deniz ve okyanuslardaki tarıma ve tüketime uygun olmayan tuzlu sulardan oluştuğunu ifade etti.

Erdoğan, yeryüzündeki toplam tatlı su potansiyelinin ise sadece binde onundan istifade edilebildiğini vurgulayarak, şunları kaydetti: "Yani, göllerde, rezervuarlarda, derelerde bulunan su miktarı kelimenin tam anlamıyla denizde damla mesabesinde. Su meselesini en stratejik ve değerli kaynaklardan biri yapan hem de kıymetinin yeterince bilinmemesine yol açan temel faktör işte budur. Kendi ülkemiz dahil dünyanın pek çok yerinde su adeta sınırsız bir kaynak olarak görülüyor. Bunun tamamen yanlış bir algı olduğunu buradan ifade etmek istiyorum. Suyla ilgili bilmemiz ve hiçbir zaman unutmamamız gereken ilk husus, su kaynaklarının sınırsız olmadığıdır. Su sadece sınırsız değil aynı zamanda giderek azalan bir kaynaktır. Hızlı tüketim ve kirliliğin etkisiyle birlikte kullanılabilir temiz su kaynakları maalesef hızla azalıyor."

Özellikle Türkiye'nin de içinde yer aldığı Akdeniz çanağındaki ülkelerin iklim değişikliğinin olumsuz yansımalarını daha fazla hissettiğinin altını çizen Erdoğan, "İki sene önce Marmaris'te ciğerlerimizi yakan orman yangınında 9 bin hektardan fazla alan zarar gördü. Geçen yıl Kastamonu ve Giresun'da can kaybına yol açan çok büyük sel felaketlerine maruz kaldık. Bundan 21 gün önce Ereğli'deki şiddetli fırtınada 12 denizcimiz kayboldu. Zonguldak'ta meydana gelen heyelanda yine canımız yandı. İçimizi acıtan bu örnekleri çoğaltmak mümkün." ifadelerini kullandı.
Tabiattaki düzenin her geçen gün bozulduğunu dile getiren Erdoğan, bu bozulmanın temel sebebinin de insanın doğayı hoyratça kullanması olduğunu söyledi. Erdoğan, daha fazla konfor arayışı, daha çok tüketim hırsı, kaynakları sınırsızca sömürme ihtirasının çevrede olumsuz yaralar açtığını anlattı.

Tüm insanlık olarak suyu, toprağı, havayı, yeşili, ormanı bir emanet değil de mülk gibi gören anlayışın sebep olduğu zararın bedelinin ödendiği değerlendirmesinde bulunan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Şayet bu konuda erken tedbir almazsak önümüze çıkacak faturanın daha da kabaracağı anlaşılıyor. Türkiye olarak bu anlayışla iklim değişikliğiyle mücadele çabalarına aktif destek veriyor, tüm süreçlerde öncü rol üstleniyoruz. Birleşmiş Milletler nezdinde bir marka haline gelen 'Sıfır Atık' projemizle özellikle toprağın ve suyun en büyük düşmanı olan plastik atıklar sorununa kalıcı çözüm yolları bulmaya çalışıyoruz. İnşallah, 2053 yılı itibarıyla net sıfır emisyon hedefine ulaşıncaya kadar bu çabalarımızı artırarak sürdüreceğiz."
 
"Biz yaygın kanaatin aksine su zengini bir ülke değiliz"

Erdoğan, su güvencesinin aynı zamanda gıda güvencesi anlamına geldiğini vurgulayarak, tarım ve gıdanın suya en fazla ihtiyaç duyulan alanlar olduğunu belirtti. Bunların, suyu en çok kullanan, suyun vazgeçilmez olduğu iki sektör olduğunu anlatan Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:

"Ülkemizin gıda güvenliğini garanti altına almanın yolu, su kaynaklarımızı etkin, verimli ve tasarruflu bir şekilde kullanmaktan geçiyor. Bu bizim için tercihten öte zorunluluktur. Çünkü biz, yaygın kanaatin aksine su zengini bir ülke değiliz. Türkiye, kişi başına düşen yıllık 1,3 metreküp kullanılabilir su miktarıyla, su stresi çeken ülkeler grubundadır. Zaten sınırlı olan su kaynaklarımızı Irak ve Suriye gibi komşularımızla da paylaşmak mecburiyetinde kalıyoruz. Suyumuzu komşularımızla paylaşırken, adaleti ve hakkaniyeti gözetmenin gayretindeyiz. Ülkemizin bu konuda ne kadar dengeli, ne kadar sorumlu ve ne kadar fedakar davrandığı herkes tarafından çok iyi biliniyor."

Türkiye'nin yıl içinde aldığı yağış miktarına ilişkin bilgi veren Erdoğan, "Yıllık ortalama 574 milimetre yağış miktarıyla dünya ortalamasının altında yağış almamıza rağmen, bu konuda gereken hassasiyeti sergiliyoruz. Burada şu gerçeğin altını tekrar çizmek istiyorum. Türkiye'nin boşa harcanacak bir damla dahi suyu yoktur. Hele hele su kaynaklarımızı kirletmek, ihanete eş değer bir gaflet halidir." diye konuştu.

Erdoğan, şunları kaydetti: "Nerede olursa olsun suyumuzu tükenme sınırına gelmeden korumalı, verimli kullanmalı ve kaynaklarımızı doğru yönetmeliyiz. İstifademize sunulmuş su kaynaklarında bizimle birlikte gelecek nesillerin de hakkının olduğunu aklımızdan çıkarmamalıyız. İşte, evde, bahçede, tarlada ve günlük hayatımızda alacağımız çok basit tedbirlerle su israfının önüne kolayca geçebiliriz.

Suyumuzun, yani geleceğimizin parmaklarımızın arasından akıp gitmesine hiçbir vatandaşımızın izin vermeyeceğine inanıyorum. Buradan 85 milyonun her ferdini 'Bir damla da sen ol' parolasıyla yürüttüğümüz su verimliliği seferberliğimize destek olmaya çağırıyoruz. Yaz, kış demeden hayatının her safhasında suyu tasarruflu kullanan, suyun kıymetini bilen tüm vatandaşlarıma şimdiden teşekkür ediyorum."
 
"Sadece su alanında açtığımız tesis sayısı 10 bin 86'yı geçti"

Erdoğan, Hz. Mevlana'nın bundan 7,5 asır önce söylediği "Akıl, sonradan ah çekmek için değil, düşünüp tedbir almak içindir" sözlerini anımsatarak, "Geleceği görüp tedbir almak, akıllı, vizyoner, basiret ve feraset sahibi insanların alameti farikasıdır. Bunun için atalarımız, 'Sen işini kış tut, bahar çıkarsa bahtına' demişlerdir." ifadelerini kullandı.

Kendilerinin de bu tavsiyeleri rehber edinerek 21 yılda her alanda olduğu gibi tarım ve sulama alanında da tarihi nitelikte adımlar attıklarını belirten Erdoğan, suyu verimli kullanan, doğru yöneten ve milleti suyla en iyi şekilde buluşturan politikalara, yatırımlara ağırlık verdiklerini bildirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Özetin özeti mahiyetinde bazı rakamları paylaşmak istiyorum. Sadece su alanında açtığımız tesis sayısı 10 bin 86'yı geçti. Güncel rakamla bir trilyon 260 milyar liralık yatırım gerçekleştirdik. Cumhuriyet tarihinde yapılanın 2 katından fazla depolama tesisi yaptık. Toplam bin 240 tesisimizde 50 milyar metreküp suyumuzu depoladık. Böylece depolanan su miktarını 183 milyar metreküpe çıkardık. Yaklaşık 23 milyon dekar alanı sulamaya açarak, sulanan tarım alanını 71 milyon dekara ulaştırdık. Ayrıca, bin 733 adet sulama tesisini tamamlayarak bereketli Anadolu topraklarını modern sulama sistemlerine kavuşturduk. Sulamaya açılan alanlardan yılda 173 milyar lira zirai gelir artışı sağladık. En önemli başlıklardan biri olan arazi toplulaştırmasında 342 adet projeyle 68 milyon dekar arazide toplulaştırma çalışması gerçekleştirdik."
 
"Taşkın Kanunu çalışmaları devam ediyor"

Açılışta konuşan bir diğer isim olan Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı Yumaklı, "Tarım Kanunu'nu suyu merkeze alacak şekilde yeniden düzenledik. Su yönetimini güçlendirecek 'Su Kanunu' ile taşkınlara direnci yükseltecek 'Taşkın Kanunu' çalışmalarımız devam ediyor." değerlendirmesinde bulundu.

Yumaklı, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Ulusal Su Kurulu teşekkül etme kararının bu süreçte kendilerine ayrı bir motivasyon kaynağı olduğunu belirterek, şunları kaydetti: "Önümüzdeki dönemde suyun tasarruflu kullanımı büyük önem taşıyor. Bunun için saygıdeğer Emine Erdoğan Hanımefendi öncülüğünde, 'Su Verimliliği Seferberliği'ni başlattık. Zatıalilerine bir kez daha minnetlerimizi sunuyorum. Biz, millete hizmet nasıl yapılır, sizden öğrendik. Son 21 yılda 'Su vatandır' dediniz ve 81 ilimizin içme ve kullanma suyu sorununu çözdünüz."

Konuşmaların ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, görüntülü bağlantıyla açılacak tesisler hakkında yerinden bilgi aldı.

Konuşmaların ardından tesisler temsili kurdele kesimi ile hizmete açıldı. Kurdeleyi Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Bakan Yumaklı’nın yanı sıra önceki Tarım ve Orman Bakanları Vahit Kirişci, Bekir Pakdemirli ile Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker de kesti.
devlet su işleri dsi tarım orman cumhurbaşkanı recep tayyip erdoğan bakan ibrahim yumaklı